5. DEĞERLENDİRME ve SONUÇ
|
İlimiz Merkezindeki yoğunluk baskısını azaltmak ve sıvılaşma potansiyeli anlamında önlemli alan belirlenen yerlerin ağırlıklı olarak bu bölgede yoğunlaşması nedeniyle kentsel dönüşüm kapsamında Kocakır Mevkii dâhilinde yer alan proje alanına hem yeni bir merkez yaratarak cazibe merkezi kurulması anlamında hem de taşınacak yerlere bir rezerv oluşturulması anlamında ihtiyaç duyulmaktadır.
Rezerv yapı alanı, Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen alanlardır.
Eskişehir’de kentsel dönüşüm çalışmalarına ağırlık vermemizin temel nedeni de Eskişehir gibi markalaşmış, ülkemizin lokomotifi olmuş bir değerimizi çarpık yapılardan kurtarmak ve sağlıklı konutlara kavuşturmaktır. Bölgesel kalkınmanın veya bir ilin kalkınmasının en temel prensibi; yerelin, kendi dinamiklerini fark etmesidir. Her bölgenin, her ilin kendi rekabet avantajları var, önemli olan bu dinamik ve rekabet avantajlarını harekete geçirebilmektir. Kentsel dönüşümle birlikte; Eskişehir’in çehresi daha da güzelleşecek, sosyal ve ekonomik olarak ayrı bir havaya bürünecektir. Öyle ki Eskişehir’de sadece vatandaşlarımızın kendi rızasıyla kendisi isteyerek risk tespiti yaptırdığı bağımsız birim sayısı 1000’e yaklaşmıştır.
Eskişehir kenti güneyinde yer alan havaalanı tesisleri ve ova yapısı ile yerleşime uygun olmayan bir durum sergilemekte, kent Bursa Yolu güzergahında gelişme eğilimi göstermektedir. Bunun yanında kentin güneydoğusunda yer alan TOKİ yatırımları da bu bölgede konut gelişimini sağlamıştır. Bu yapısıyla kent kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanan lineer bir kent görünümü oluşturmuştur. Tek merkezli lineer bir kent gelişimi de merkeze ulaşım maliyetlerinin yanısıra, teknik altyapı ve trafik sorunlarını da beraber getirmektedir. Merkezin de özelleşmeksizin aynı yerde yayılarak büyümesi, merkezdeki yerleşim baskısını arttırmaktadır. Büyük, tek merkeze alternatif merkez kademelenmeleri oluşturulmadığından, Eskişehir kent merkezi gitgide daha fazla mekânsal kaliteden uzaklaşmaktadır. Boşluk doluluk oranı azalmakta, sosyal donatı alanları yetersiz kalmakta, trafik problemleri her geçen gün artmaktadır.
Bu durum Müdürlüğümüz girişimleriyle kurulan Eskişehir İli Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü İle İlgili Çalışma Grubunun Bildirgesinde de belirlenmiştir. Bildirgede:
Eskişehir kent merkezi, porsuk nehri ve çevresindeki alüvyon zemin üzerinde, sıvılaşma riski taşıyan alanlarda 1970’li yıllardan bu yana sağlıklı bir gelişme göstermemiş, bu yıllarda bitişik nizam mevcut parsel durumunun az katlıdan çok katlıya geçişi, apartmanlaşması ile devam eden süreç kent merkezinde sıkışık, yoğun bir konut dokusu oluşmuştur. Bu yoğun konut dokusu ekonomik yetersizlik, uygun olmayan malzeme kullanımı (Eskişehir Kumu gibi), mimarlık ve mühendislik hizmeti alınmaması gibi nedenlerle niteliksiz, estetikten yoksun ve afet riski altındadır. Mevcut yapı stoku aynı zamanda yeşil alan ve sosyal donatı alanlarının yetersizliğine yol açmaktadır. Kentin tek merkezli olması ve eklemlenerek aşırı büyümesi ulaşım problemlerini her geçen gün biraz daha arttırmaktadır. 1956 yılında 6.4 büyüklüğünde oluşan depremden sonra Eskişehir merkezli bu büyüklüğe yakın bir depremle karşılaşılmamıştır. Bu yıllarda konut dokusu 3 katlıdan fazla değildir. Dolayısıyla 70’li yıllardan sonra oluşan yapı stokunun performansı hakkında yorumda bulunmak çok güçtür. Bu durum olası bir depremde İlimiz için çok ciddi kayıplar oluşturacak bir felaket anlamına gelebilir. Kentsel dönüşüm için Eskişehir merkezi en zor alanlardan biridir. Yapı yoğunluğu çok yüksek seviyededir. Kent merkezi sıkışıp kalmış ve yayılamamış olup bu kanun ve düzenlemelerin uygulanması planlı kentleşme ve sağlıklı yapılaşma adına önemli bir adım olacaktır. Parsel bazında riskli yapıların tespiti ile yapılan dönüşüm maliyet açısında daha fazla yük getirebilecek, en iyi ihtimalle aynı dokunun yeniden üretimini sağlayacak, bunun yanında yoğunluk artışı istekleri ve baskıları imar planlarında parsel bazında yoğunluk artışlarını zorlayacaktır.
Denilerek problemler ortaya konmuştur. Bildirgede çözüm süreçleri de ele alınmış bu kapsamda bildirgenin 2.2 maddesinde:
Eskişehir’de tek merkezli, niteliksiz ve afet riski taşıyan yoğun konut dokusunun dönüşümünün sağlanması gereklidir. Bu amaçla kent merkezinin yoğunluk baskısının azaltılması için yeni merkezlerin önerilmesi, örnek yaşam alanlarının oluşturulması çözüm kapsamında düşünülmelidir. Yeni önerilen merkez sürdürülebilir bir mekânsal yapı sunmalı, sadece konut alanlarının değil ticari ve idari merkezi fonksiyonların, çalışma alanlarının yer aldığı bir özellikte tasarlanmalıdır.
Denilmiştir.
Bu doğrultuda Müdürlüğümüz kent merkezi önerilmesi ve örnek yaşam alanlarının oluşturulması amacıyla rezerv yapı alanları araştırmıştır. Kocakır rezerv alanı Bakanlığımıza teklif edilmiş ve Bakanlığımız onayı ile ilan edilmiştir.
Kocakır rezerv alanı Eskişehir’deki riskli alanların dönüştürülmesinde idarelere kolaylık ve rahatlama sağlayacaktır. Bunun yanında bu bölgedeki planlama ile kentin makroformu yeniden şekillenecek ve üst ölçekte daha sağlıklı bir tasarım oluşturulabilecektir.